The Acolyte dizisinden şimdiye kadar keyif aldım çünkü Star Wars evreninin ağırlığını tam olarak taşımayan nadir bir macera sunuyordu. Ancak bu yeni keşifle, aslında Star Wars: Episode 0 – The Acolyte’i izliyor olabiliriz; Anakin’in nasıl yaratıldığını ve Sith’lerin yeniden diriliş sihrinin kökenini anlatan bir hikaye olabilir. Ya da daha kötü bir senaryo, Mandalorian/Boba Fett/Ahsoka serisinin bir uzantısı olabilir ki bu seri, Jedi’ın Dönüşü sonrası Palpatine’in ölümsüzlük arayışıyla ilgileniyor ve geçen yıl Ahsoka’da birçok Dathomiri cadısını içeriyordu. Bu iki senaryodan herhangi biri gerçekleşirse hayal kırıklığı yaratır.
Ancak, Star Wars’un bu tür hamleleri yapması pek de şaşırtıcı olmazdı. Bu, Star Wars’un sıkça yaptığı bir şey: Yeni bir şeye olan sevgiyi geliştirmek yerine, dikkatinizi zaten ilgilendiğinizi düşündüğü serinin kısımlarına yönlendirmek. Umarım olaylar bu şekilde gelişmez.
The Acolyte, Star Wars evreninde geçen ve Salı günleri Disney+ platformunda yayınlanan bir dizi olarak dikkat çekiyor. Dizi, Sith’in yükselişi ve Jedi Düzeni’nin düşüşü gibi önemli temaları ele alarak izleyicileri Star Wars’un geniş ve zengin tarihinin derinliklerine götürüyor. The Acolyte, Star Wars’un film serilerinde fazla derinlemesine işlenmemiş dönemlerde geçiyor ve bu nedenle evrene yeni ve taze bir bakış açısı sunuyor.
The Acolyte, Jedi ve Sith arasındaki güç dengesini, gizemli ve karanlık olayları merkezine alıyor. Dizinin odak noktası, Güç’ün karanlık tarafının yükselişi ve bu süreçte yaşanan olaylar. Sith’in Jedi’lara karşı nasıl gizlice güç kazandığını ve Galaktik Cumhuriyet’in son dönemlerinde yaşanan entrikaları keşfetmeyi amaçlıyor.