Mülkiyetin tahliye kararının İcra Müdürlüğü tarafından verilmesi gerektiğini söyleyen Avukat Seyit Yağmur, “Kiralananın tahliyesi davaları günümüzün popüler davalarındandır hatta Sulh Hukuk Mahkemeleri'nin de iş yoğunluğunun büyük bir kısmını bu davalar oluşturuyor.
Kiracı evin zilliyetliğini devralmış olduğu için, her ne kadar mülkiyet ev sahibinin de olsa bunu mahkeme kararı olmadan ve karar icra müdürlüğü tarafından işleme koyulmadıktan sonra çıkartabilme ihtimali söz konusu değildir. Taşınmaza da herhangi bir müdahalede bulunamaz.
Bunun için öncelikle ev sahibinin haklı bir nedeni varsa kiracıyı tahliye edebilmek adına davasını açması ve dava kesinleştikten sonra bu ilamı İcra Müdürlüğü marifeti ile işleme koydurması gerekmektedir. Ancak kiracı evin anahtarını teslim edip evi boşalttığı takdirde ev sahibi kendi mülkü olan taşınmaza müdahalede bulunabilir. Ya da dediğimiz gibi İcra Müdürlüğü aracılığıyla evin cebren tahliyesi sağlandıktan sonra kendi mülküne müdahalede bulunabilir” dedi.
“6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olabilir”
Yağmur, ev sahibinin kendi başına yapacağı eylemlerin hapis cezası oluşturabileceğini söyleyerek, “Yargıtay 8. Ceza Dairesi'nin bu konuyla alakalı güncel bir kararı var. Ev sahibi kendi mülkiyeti olan ancak içinde kiracının ikamet ettiği konuta kesinleşmiş mahkeme ilamı dahi olsa elinde tek başına herhangi bir müdahalede bulunamaz.
Bu konut hala kiracının zilliyetliğindedir ve bu müdahalenin İcra Müdürlüğü aracılığıyla yapılması gerekiyor. Aksi halde hem konut dokunulmazlığının ihlali hem de hakkı olmayan yere tecavüz suçlamasıyla karşı karşıya kalabilirler.
Konut dokunulmazlığının ihlali suçunun cezası 6 aydan 2 yıla kadar, hakkı olmayan yere tecavüz suçunun cezası ise 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ve bin gün adli para cezasıdır. Bu konuda ev sahiplerini bilhassa kendi başlarına hareket etmemeleri noktasında uyarmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.