Selami Salman'ın ölümü sonrası pek çok kullanıcı Selami Salman’ın neden öldüğünü sorguluyor. İstanbul'un D100 Karayolu üzerinde Tuzla ile Maltepe arasında yıllardır her gün kilometrelerce yürüyen ve düzenli olarak sürücülerle karşılaşan Selami Salman, Pendik'teki evinde ölü bulundu.
Selami Salman neden öldü?
Salman’ın cesedi, polis ekipleri tarafından yapılan ilk incelemelerin ardından Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek otopsiye alındı.
Selami Salman Kimdir?
Uzun yıllar boyunca her gün bu güzergâhta yürüyüş yapan Selami Salman, hem sosyal medyada hem de basında zaman zaman gündeme gelmişti. Yürüyüşleri, özellikle sabah ve akşam saatlerinde yola çıkan sürücüler tarafından sıkça gözlemleniyordu. Salman’ın bu alışkanlığı, çevresindeki insanlar ve araç kullanıcıları tarafından bilinmesine rağmen, ani ölümü büyük üzüntü yarattı.
Olayın ardından başlatılan soruşturma, Salman’ın ölüm nedenini netleştirmek için geniş bir şekilde yürütülüyor.
Oğlu Selami Salman ile aynı apartmanda yaşayan annesi Medine Salman, Selami Salman'ın daha genç yaşlarında neşeli bir insan olduğunu şimdiki halinden farklı olduğunu belirtmişti.
Oğlunun genç yaşlarında sevdiği kadın ile nişanlandığını, kız tarafının istememesi üzerine 9 yıl süren nişanın bozulduğunu söyleyen Medine Salman, yaklaşık 10 yıl önce de oğlunun düşerek kaza geçirdiğini ve kafasından yaralandığını söylemişti.
Anne Medine Salman, Selami Salman'ın nişanının bozulmasının ve kafasından yaralanmasının psikolojisini ve sağlığını kötü etkilediğini bu olaylardan sonra oğlunun sürekli yollarda yürümeye başladığını ifade etmişti.
E-5 Karayolu'nda yürürken aynı zamanda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Selami Salman, “İki tur atıyorum. Sabah ve akşam. Sabah 8'de çıkıyorum. Söyleyecek bir şey yok. Ne diyeceğim? Sen de yürüyorsun, sen neden yürüyorsun? Yürürken bunalmıyorum. Kartal'a kadar yürüyorum, Tersane Köprüsü'nden dönüyorum. Sonra eve gidiyorum. Selami'yi arıyor millet, o benim.” demişti.
Neden yürüyorsun sorusu üzerine Selami Salman, “Bekle gör.” şeklinde cevap vermişti. Salman konuşmasının devamında, “Burası bana iyi geliyor. Bir istediğim yok. Su veriyorlar, arabadan veriyorlar. Söylüyorum; ‘Selami ben.” demişti.
