Milliyet Gazetesi'nden Zeynep Dilara Akyürek'in haberine göre Nar Çiçeği Sokak'ta işlenen cinayetlerin sırrı hala çözülmüş değil. 90'lı yıllarda seri katil dedikoduları yaygındı. Faili meçhul cinayetlerin yanı sıra taciz ve tecavüz olayları da sokaklarda kol geziyordu. İstanbul'un Şişli ilçesinde yer alan Nar Çiçeği Sokak'ta ise sayısız taciz olayı yaşanıyordu. Yurt dışından getirilen ekipler de işlenen cinayet ve taciz olaylarını çözemiyordu. Bu cinayetlerden en meşhuru da 15 yaşındaki Çağla Tuğaltay'ın tecavüze uğrayıp öldürülmesi oldu. 2000 yılında meydana gelen bu olaydan sonra aynı sokakta 16 yıl sonra bir cinayet daha işlendi.
1985 yılında dünyaya gelen Çağla, her zamanki gibi eve geldiğinde ilk iş telefonuna bakardı. Ancak o gün annesi, Çağla'nın telefonuna ulaşamıyordu. Evin yedek anahtarının olduğu komşusundan evi kontrol etmesini istedi. Komşu Nilgün Hanım, eve girdiğinde kanlar içindeki Çağla'nın cesediyle karşılaştı. Kız Meslek Lisesi'nde okuyan Çağla vahşice öldürüldü. Eve giren katil, tecavüze kalkışmış ve sonrasında Çağla'yı boğazından keserek öldürmüştü.
ÜNLÜ DANSÇI DA CİNAYET KURBANI Ünlü dans grubu Mezdeke'nin dansçısı Aynur Kanbur'da 2016 yılında faili meçhul cinayete kurban gitti. Sokak yine Nar Çiçeği Sokak'tı. Modacı Müberra Yorgancıoğlu'na cinsel tacizde bulunup parasını gasp eden Tufan Gür ve bölgedeki genç kadınlarla çocukları taciz eden, kamuoyuna kasklı sapık olarak yansıyan seri tecavüzcü Şahin Öğüt de Nar Çiçeği Sokak’ta tutuklandı. Kanbur'un katili de tıpkı Çağla'nın katili gibi kayıplara karıştı ve bir daha izine rastlanmadı. O dönem gelişmemiş olan olay yeri inceleme ekipleri de katili yakalayamadı. Ünlü dansçının neden kurşunlandığı ve kim tarafından öldürüldüğü hâlâ bir sır. 15 yaşındaki Çağla'nın ölümünden 16 yıl sonra Aynur Kanbur'un da öldürülmesi Nar Çiçeği Sokağı'nı taciz ve cinayetin adresi yapmaya yetmişti.
Ancak sokağı korkutucu hale getiren bir olay daha 1999 yılının yaz aylarında yaşanmıştı. 19 yaşındaki bir kadın sistematik olarak tacize uğruyor; iç çamaşırları kayboluyordu. Cevapsız telefonlar alıyor ve telefondaki kişi tuhaf sesler çıkartıyordu. Bir gün kendisi evde yokken, kuzeni ve arkadaşı evde bulunuyordu. Bu iki kişi tanımadıkları bir adamın aniden kapıyı açıp içeri girmesiyle şoke olmuştu. DİKKAT ÇEKEN GECEKONDU Cinayetin işlendiği sokağa yakın bir yerde bir gecekondu yer alıyordu. Bölge halkı, meydana gelen bu olayların gecekonduyla ilişkili olabileceğini söylüyordu. "Bahsi gecen gecekondunun yakınlarında bugünlerde metruk bir bina olsa da, bölge hâlâ tehlikeli kişi ya da kişilere ev sahipliği ediyor olabilir." diyorlardı. alnız yaşayan yaşlı bir adama ait olan ev daha sonra müteahhite verilmişti. Evin sahibinin ise bugünlerde hayatta olmadığı düşünülüyor. Çağla’nın ve Aynur Kanbur’un katili ve mahallenin tacizcisinin kimliği ise muamma.
