Nobel ödüllü Dr. Sancar'dan 'Aydın İnciri' teşekkürü Nobel ödüllü Dr. Sancar'dan 'Aydın İnciri' teşekkürü
Sosyal medyada yüz binlerin üzerinde takipçisi olan Robert McGinnis şöyle bir paylaşım yaptı: “Bunu yurtdışından getirdim. Balığın kalitesi inanılmaz iyi. Ama esas o içindeki yağla birlikte inanılmaz ikili olmuşlar. Meyvemsi alt tonlara sahip zeytinyağının tamamıyla birlikte bir tabağa boca edin bu sardalyaları ve ekmeğinizi banarak yiyin. Şu anda tüm dünyada tattıklarım arasında benim için iki numarada.” Robert McGinnis ‘Ev aşçısı, yemek eleştirmeni ve konserve kâşifi’(!) olarak tanımlıyor kendisini. Son bir yıldır da konserve balıklara takmış kafayı. Neredeyse tatmadığı marka yok. Ve birkaç ay önce de dünyadaki en iyileri sıralamasını açıkladı.

İki numaraya koyduğu da bizim Çanakkale sardalyasından başkası değil. Yine bölgenin yüksek kalitedeki soğuk sıkım, meyvemsi zeytinyağının içinde sunmasıysa tadımdaki diğer rakiplerine sıkı bir omuz atarak ön sıralara yerleşmesine sebep olmuş belli ki. Kızlı Sardalya, Alaaddin gibi efsanelerimiz var ama Dardanel’in bu işi uluslararası standartlarda yapması ve yurtdışına da ihraç etmesi sardalyamızın şanının yayılmasına vesile olmuş (Merak edenler için not düşeyim; listenin bir numarası, Kanada markası Brunswick’in derisiz ve kılçıksız, hafif fümelenerek konservelenmiş sardalyası).

Sardalyanın ülkemizde ucuz küçük balık kategorisine konup göz ardı edilmesine oldum olası içerlemişimdir. Oysaki Portekiz’de ve İspanya’nın kuzeyindeki Coruna’da uğruna festivaller bile düzenleniyor. Ben Coruna’dakine gitmiştim yıllar önce. Hiç görmediğim kadar büyük ve bir sürü ızgaranın yan yana dizilip üzerinde tonlarca sardalyanın pişirilmesi ve ortalığı kaplayan dumanlar arasında insanların keyifle dolanması hâlâ aklımda. Hatta ortalığı kaplayan keskin kokusuna atfen ‘Maldicao do peixe assado’, yani ‘ızgara balığın laneti’ diye bir deyiş bile var.