Kuru incir ihracatı 292 milyon dolara yükseldi Kuru incir ihracatı 292 milyon dolara yükseldi
Bu gün hangi otoriteye sorsak dünyanın en güçlü mutfaklarından birine sahip olduğumuzu söyler. Ama bunu yurtdışında anlatmak ‘Kebapla lahmacundan çok daha fazlasıyız’ demekle, yani sadece lafla olmuyor. Ulaşılabilir fiyatlı şef lokantalarımızın, mutfağımızı doğru yansıtan iyi örneklerin giderek azalması, ustalığın neredeyse bitmesi ve gelen turistin yanlış seçenekler arasında kaybolması işimizi kolaylaştırmıyor. Aynı şekilde yurtdışında bizi temsil eden, farklı kültür ve geçmişten herkesin severek ve en önemlisi sık gidebileceği, yemeklerimize aşina olabileceği Türk lokantalarının çoğalması lazım. İşte tam da bu söylediklerimi Avrupa’nın en popüler şehirlerinden Amsterdam’da, hem de hakkını sonuna kadar vererek yapan çok tatlı bir mekânla tanıştım: Belly Pepper. Şef Esra Acar Koç

Lokantanın gün boyu süren kahvaltı/brunch odaklı menüsü şef Esra Acar Koç’a ait. Esra’nın ne kadar yetenekli bir şef olduğuna kariyerinin ilk dönemlerinden beri şahidim. Uzun yıllar şef Didem Şenol’la birlikte çalıştı ve Gram’ların mutfak şefiydi. Sonra başına geçtiği Feriye’yi öyle bir çekip çevirdi, öyle güzel bir menü çıkardı ki orada elinden yaptığım son uzun kahvaltıyı ve tattığım her lezzeti dün gibi hatırlıyorum. Amsterdam’a yerleşeceğini söylediğinde İstanbul’da mutlaka kendisine ait bir yeri olması gerektiğini düşündüğüm bir şefi kaybettiğimiz için çok üzülmüştüm. Ama sonucun daha iyi bir yere varacağını bilmiyordum. Esra bugün İstanbul’da olsa böyle bir kahvaltı menüsünü istediği kalitede malzemeyi kullanarak, bu fiyatlara verebilir miydi, hiç sanmıyorum.

Bizim İstanbul’da edemediğimiz kahvaltıyı Amsterdam’da Hollandalılara ettirmesiyse haklı bir gurur meselesi. Tabii ki Türk müşterileri de var ama orada yerel bir gazeteye haber olduktan sonra Hollandalı müdavimleri giderek çoğalmaya başlamış. Zaten nasıl çoğalmasın, tanınsa dünyayı fethedecek menemenimiz, çılbırımız; ama her biri öyle lezzetli bir versiyonla tabaklanmış. Kullandığı her malzemeye tek tek çok özen göstermiş. Hem günümüz kafelerinin modern menüleriyle aşık atar şekilde sunmuş hem de lezzette hepsini sollamış.